top of page

Söyleşi:Doğayı Paylaşmak 
Her Yaş İçin Doğa Farkındalığı Etkinlikleri

dogayi_paylasmak-1024x819.jpeg

Ebeveyn Destek olarak Joseph Bharat Cornell tarafından kaleme alınan, geçtiğimiz ay BBOM Yayınları’ndan çıkan Doğayı Paylaşmak – Her Yaş için Doğa Farkındalığı Etkinleri kitabını kitabın çevirmeni İdil Aydoğan ile konuştuk.

Ebeveyn Destek:Kitaba giriş yapmadan bu kitabı çevirirken seni heyecanlandıran neydi?

 

İdil Aydoğan: Kitap 70’lerin sonunda yayınlanmıştı ve Türkçe hariç pek çok dile çevrilmişti. Bir iş üstlenirken de bir çevirmeni en çok heyecanlandıran şey yapıta yeni bir dilde hayat vermek, onu yeni okurlara ulaştırmak oluyor. Ben bu heyecanı üstlendiğim tüm çevirilerde duyuyorum. Ama Doğayı Paylaşmak aynı zamanda çok inandığım bir pedagoji içerisinde yer aldığı için beni ayrıca çok heyecanlandırmıştı. Kitabın büyük bir kısmını Renkli Orman’daki öğretmen arkadaşların kullanabilmesi için zaten çevirmiştim. Daha sonra kitabın tamamı BBOM tarafından neden yayınlanmasın düşüncesiyle telif anlaşmaları için gerekli ilk ilişkileri kurduktan sonra dernekle konuşup, böyle bir kitap var, yayınlar mısınız diye sormuştum. Biraz zaman aldı ama kitap bugün elimizde.

Ebeveyn Destek: Kitap okuyucusuna nasıl sesleniyor? Doğayla nasıl bağ ve bağlantı kurabileceğimize dair bize gösterdiği izlek ve verdiği öneriler neler?

İdil Aydoğan: Kitap, her şeyden önce bizi doğa ile düzenli bir bağ kurmaya teşvik ediyor ve kurduğumuz bu bağ sayesinde ne kadar güçlendiğimizin altını çiziyor. Bu bağ sadece doğayla kurulan bir bağ değil esasında, hem kendimizle hem de çevremizle kurduğumuz bir bağ. Çünkü bizler de doğanın bir parçasıyız ancak bugünkü yaşam tarzlarımızda bunu unutmuş durumdayız. Cornell bu düşünce ve amaçla kendi deneyimlerinden yola çıkarak derlediği ve dört başlık altında topladığı doğa etkinliklerini paylaşıyor okurla. Etkinliklerin amaçlarını da açıklayan bu dört başlık: “Heves uyandırma”, “Odaklanma”, “Doğrudan deneyim sunma” ve “İlham paylaşma”.  Bunları akışta öğrenmenin aşamaları olarak adlandırıyor ve doğa etkinliklerinin her birinin başında etkinliğin adeta künyesini paylaşıyor. Yani bu etkinlik ne amaçla, kimlerle yapılır, nerede yapılır, kaç kişi gerekir ve benzeri bilgiler içeriyor. Bu kitabı son derece kullanışlı kılan bir özellik. Çünkü yoğun koşuşturmacalarla dolu ebeveynlik ya da öğretmenlik yaşantılarımızda, doğada birlikte zaman geçireceğimiz topluluğun ihtiyaçlarına uygun seçimler yapmayı oldukça kolaylaştırıyor.

 

Ebeveyn Destek: Kitap 1979 yılında Joseph Cornell tarafından “Çocuklarla Doğayı Paylaşmak” başlığıyla yayınlanıyor, aradan geçen yıllarda Cornell kitabın kapsamını genişletiyor ve her yaş için doğa farkındalığı etkinlikleri de ekliyor. Kitabı incelediğimizde aslında neredeyse tüm etkinlikler 5-10 yaştan itibaren herkes için uygulanabilir ve herkes tarafından kullanılabilir. Senin ilk baskıyı da inceleme fırsatın olduysa farkları neler? Kitap biz yetişkinlere neler söylüyor?

 

İdil Aydoğan: Kitabı ilk olarak ilk baskıdan okudum ve oradan etkinlikler çevirdim. Genişletilmiş baskı elime kitabın yayın hakları alındıktan sonra geçti ve ben kitabın çoğunu çevirdim zannederken hiç de öyle olmadığını gördüm. Öncelikle değişen başlıktan da anlaşılacağı gibi, Cornell etkinlikleri sadece çocuklara yönelik olmaktan çıkarmıştı. Bunu bakış açısının değişmiş olmasından kaynaklandığını düşünmek mümkün. Yani doğayı paylaşmanın sadece çocukların değil, her yaşın ihtiyacı olarak ele alıyordu kitap artık. Bu nedenle etkinlik sayısı artmıştı, çocuk ve yetişkine bir arada ihtiyaç duyulan etkinlikler eklenmişti. Ancak genişletilmiş baskıdaki en önemli farklılık, yukarıda bahsettiğim, Cornell’in Akışta öğrenme dediği, kitaba eklenmiş olan yöntem ve yol haritasıydı. İlk baskıda da etkinliklerin amaçları elbette belirtilmişti, ama bu denli bir düzen içerisinde, aslında oturup yazsanız ders planı bile çıkarabileceğiniz ölçüde kullanıcı dostu değildi. Bu haliyle kitap biz yetişkinlere beni kullanın diye yalvarıyor. Bir yandan da hatırlayın diyor; çocukken saatlerce bir derenin akan suyunu nasıl izlediğinizi, elinizde solucanlar beslemeyi düşlediğinizi, bir çiçek yaprağında kaç ton pembe gördüğünüzü. Kentte ya da kırsalda, kısıtlı da olsa hepimizin böyle deneyimleri olmuştur. Bir taraftan o deneyimlerden gelen hazzı geri çağırırken, bir taraftan bizi yeniden oynamaya davet ediyor. Çocuklarla veya değil.

 

Ebeveyn Destek: Sence bu kitabı kimler, nasıl kullanabilir? Önerilerin olur mu?

İdil Aydoğan: Bu kitabı herkes, her yerde kullanabilir. Doğayı paylaşmaya niyetli ve oyun oynamaya hevesli her yaştan, her insan. Yine etkinlik künyelerinde görebileceğiniz gibi pek çok etkinlik herhangi bir açık alanda, sahilde ya da parkta yapılabilir. Niyet ve heves bunun için yeterli. Umudumuz sanıyorum okullarda öğretmenlerin de kullanması yönünde. Çünkü çocukların vakitlerinin çoğu okullarda geçiyor ve okulda parçası oldukları toplulukla kurdukları ilişkilere kıymetli katkılar sunacak etkinlikler var. Bir yandan da müfredat gereği işlenecek konularda deneyimsel öğrenmeye yer verecek çok sayıda çalışma var. Ve bunları ihtiyaca göre uyarlamak da mümkün.

 

Ebeveyn Destek: Senin de bir ebeveyn olduğunu bilerek, buradaki etkinlikleri kendi çocuğunla deneme/deneyimle fırsatı buldunuz mu? Paylaşmak istediklerin olur mu?

 

İdil Aydoğan: Elbette. Merakına ve becerilerine uygun her etkinliği hemen hemen denedik sanıyorum. Tekrar tekrar oynamak istedikleri oldu. Örneğin Odaklanma etkinliklerinden “Benzerini Bul”. Bu etkinlik için bir kişi topladığı 8-10 kadar doğal nesneyi küçük bir kumaş ya da örtünün üzerine koyuyor, bir başka örtüyle de üzerlerini örtüyor. Örtüyü kaldırıp oyunculara nesnelere bakmaları için zaman tanıyor. Sonra tekrar örtüyor. Oyuncuların nesnelerden birer örnek bularak geri gelmeleri gerekiyor. Bizim için çok keyifli bir etkinlik çünkü ikimiz de doğada dolaşıp bakınmaktan, gördüklerimizi incelemekten, toplamaktan büyük keyif alıyoruz. Bir yandan hafıza ve görsel farkındalık çalışması olarak geçerken bu etkinlik, bulunan nesnelere göre öyle güzel sohbetler doğabiliyor ki. Mesela bu meşe palamudu neden burada da çalının dibinde değil? Yuvarlanmış mı? Sincap mı taşımış? Peki neden bırakmış? Hikayeleri de çok sevdiğimiz için ihtimallerle buradan türlü türlü senaryolar türetip epey eğleniyoruz. Yazın deniz kenarında oynamak istemişti bu oyunu. Ve bu sayede kıyıdaki burunda neden bu kadar çok deniz kabuğu olduğunu konuşma fırsatımız olmuştu. Cornell’in rehberliğinde hem kendinizi kendinize, hem sizi çevreleyen doğaya ve insana kendinizi teslim ettiğinizde, paylaşmanın, nefes almanın ve bağ kurmanın keyfi gerçekten bir başka oluyor. Yazarın “Akışta Öğrenme” olarak adlandırdığı şey de tam olarak bu.

Kitapla ilgili daha fazla bilgi için: https://www.baskabirokulmumkun.org/yayinlar/dogayi-paylasmak/

bottom of page